Toplum "Aydın İnsan"dan çok şey bekliyor. Ama ne yazık ki çok az yetişiyor.
Her nedense; İlköğretim okullarında yönetici, veli, öğrenci ve hatta çoğu branş ya da sınınıf öğretmenlerimiz (Sınav sistemlerinin de etkisiyle) "Resim" ve "Müzk" derslerini ÇİZGİ ALTI ve de GEREKSİZ dersler olarak görürler.
Bu görüş doğru mu?
Hayır. Doğru değil ama gerçek. (Ne yazık ki doğrularımız ile gerçeklerimiz örtüşmüyor.)
Oysa;
Zaten sanat eğitimcisi olarak Resim ve Müzik öğretmenlerinin amacı tüm öğrencileri ressam ya da müzisyen olarak yetiştirmek değildir. Bu öğrencilerden alanlar bazında yeteneği, bir okadar da isteği* olanların elinden tutup; gelebilecekleri yere kadar sürükleyebilmek; geriye kalanları "Müzik" alanında iyi bir dinleyici; "Resim" alanında ise iyi bir izleyi olarak; topluma gözü, kulağı ve bedeni eğitilmiş; yaratıcı, kopyacılıktan uzak, kendi alanında uzman, yararlı, AYDIN İNSAN yetiştirmeye yardımcı olmaktır.
AYDIN: Estetik duyarlılığa sahip; sanat, bilim ve teknolojiden yararlanmasını bilen, kendisi de bilgi üreten yaratıcı düşünceye sahip insandır. AYDIN' ın tanımı böyle yapılıyor sözlüklerde.
Durum böyle iken; Estetik duyarlılıktan yoksun, sanat bilim ve teknolojiden yararlanmasını bilmeyen, dolayısıyla kendisi de bilgi üretemeyen, taklitçi, gelecekte insanların kaynak olarak baş vurabileceği "Bilgi Paragrafları" alıntılarla dolu insana ya da insanlara AYDIN diyebilir miyiz?
Elbette ki hayır. Buna hakkımız yok. Çünkü: Başta kendimizi olmak üzere insanları kandıramayız.
AYDIN'ın olmazsa olmaz özelliklerinden olan "Estetik Duyarlılık" ve "Sanattan Yararlanabilme"nin gerkli aracı "Resim" ve "Müzik" gibi sanat içerikli dersler ÇİZGİ ALTI ve GEREKSİZ görülür; Resim dersinde Matematik, Müzik dersinde Fen Bilgisi yeni adıyla Fen ve Teknoloji, hatta Beden Eğitimi dersinde de Sosyal Bilgiler işlenir; işlenen Fen ve Teknoji, Matematik ya da Sosyal Bilgiler derslerinde de öğretilen ve öğrenilen bilgiler, bilgi düzeyinde kalır; kavrama ve uygulama düzeyine geçmez ve yıllardır böyle gelmiş böyle giderse; korkarım yaşayabilmenin olmazsa olmazı OKSİJEN' eksikliği kadar hissettiğimiz AYDIN İNSAN' ın nicel ve nitel olarak sonu olur.
Ne zamana kadar?
Aydın' ın formatı olan "Sanat , Bilim ve Teknoloji" nin billiktelik gerekliliğine toplum olarak inanana kadar.
O zaman gelince sözlüklerdeki tanımıyla AYDIN İNSAN sayımız gün geçtikçe artar;Sanat Eğitimcisi öğretmenlerimizin motivasyonu ile gösterecekleri heyecan verici çabaları boşa gitmez.
Böylece;
Özlemini çektiğimiz ve ülkemiz için gerekli olan;
** Sözlüğünde "Kötü" sözcüğünün üzeri, "İyi", "Yararlı", "Hümanist", "Sevgi", "Saygı", "Paylaşımcı" vb sözcüklerin altı çizili;
** Topluma gerçek anlamda yararlı ve yol gösterici;
** Toplumun çıkarlarını kişisel çıkarlarına tercih eden insan modeli oluşur.
Dileğimiz: Sözlük tanımlı özelliklerle donanımlı AYDIN İNSAN sayısının hızla artmasıdır.
Bu ülkenin onlara ihtiyacı var. Eğer bu ihtiyaca olumlu yanıt vermek istiyorsak; bu ülkenin bir ferdi olarak "sanat Eğitimcisi" öğretmenlerimize yardımcı olalım.
* Öğrenme isteğe bağlıdır.
Mehmet Kapçak